TBMM eski Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, dış güçlerin desteği olmadan hiçbir terör örgütünün iki haftadan fazla ömrü olmayacağını, PKK’nın arkasında en az 28 devletin desteği olduğunu söyledi. Başarılı olmuş bütün darbelerin arkasında da mutlaka yabancı güçlerin olduğunu söyleyen Çiçek, sorunların doğru teşhis edilerek çözülebileceğini söyledi. Güçlü Türkiye’nin yolunun istikrardan geçtiğini de söyleyen Çiçek, başkanlık sistemine karşı çıkanların konuyu yanlış bir zeminde tartıştığını söyledi.
Cemil Çiçek, Teşkilat Eğitim Programımızın akşam bölümünde, Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Bayram Zilan’ın moderatörlüğünde gündemdeki konuları değerlendirdi.
Dünyada, terörle bu kadar uğraşmış, başka ülkenin neredeyse olmadığını söyleyen Çiçek, “Türkiye’nin iki tip sorunu var; Bazıları devlet sorunudur, bazıları hükümet sorunudur. Devlet sorunlarının çözümünde hükümetlere düşen önemli sorumluluklar vardır. Bir kısım sorunlar da hükümetlerle ilgilidir. Örnek verecek olursak, Kıbrıs, bir devlet sorunudur. Terör de devlet sorunudur, hükümet sorunu değildir.” şeklinde konuştu.
TERÖR KILIK DEĞİŞTİRİYOR
Ülkemizde 50 yılda çok değiştiğini ancak terörün çözülemediğini söyleyen Çiçek, “Terör çözülemedi. Kılık değiştirdi, şekil değiştirdi, halen devletin sorunu olmaya devam ediyor. Hastalığı doğru teşhis edemezseniz, tedavi edemezsiniz. 80 öncesi terörün iktidardaki partinin değişimi ile biteceği söylenirdi. Hükümet meselesi ile devlet meselesi olduğunu teşhis edersek, ona göre tedbir alırız. Hükümet meselesi olarak görünce, terörün dış bağlantısını görmekte ve anlamakta zorlandık.” Dedi.
Adalet Bakanı olduğu dönemde, tespit edilmiş 38 terör örgütünün varlığının, Türkiye’nin terörün hedefi olduğu anlamına geldiğini söyleyen Çiçek, hiçbir terör örgütünün dış destek olmadan iki haftadan fazla yaşayamayacağını ifade etti. Terörün tek başına bir şey ifade etmediğini, bunun arkasında uluslararası güçler olduğuna vurgu yapan Cemil Çiçek, “Bizim en çok canımızı yakan PKK’nın arkasında en az 28 devlet var.” Şeklinde konuştu. Bir ülkenin izlediği herhangi bir politika ya da icraatından rahatsız olanların bunu engellemek için iki yola başvurduğunu söyleyen Çiçek, bunun birisinin terör ve askeri manevra, ikinci yönteminin ise ekonomik ambargolar olduğunu kaydetti.
VEKALET SAVAŞLARI, TERÖR VE EKONOMİK AMBARGOYLA YAPILIYOR
“Vekalet savaşları buradan geliyor. Bir ülke, bir başka ülkeye belli politikaları empoze etmek istiyorsa, bir ülke gelişir, kuvvetlenirse ve birilerinin menfaati zarar görecekse, bu gelişme engellenecekse akla gelen en alçakça şey terördür. Bir ülke diğerini bir politikadan vazgeçirmek isterse; Birinci yöntem; askeri manevralardır. İkinci yöntem ise ekonomik ambargodur. Terör ve darbelerdir. Türkiye, bu alçak iki oyunu uzun zamandır yaşayan nadir ülkelerden biridir.” Dedi. Ülkemizde PKK’nın eylem başlangıcının 15 Ağustos 1984’deki Şemdinli ve Eruh baskını olduğunu söyleyen Çiçek, “GAP, bu ülkenin önemli projelerindendir. Bitse, dünyadaki en büyük ülkelerden biri olacaktık. 3 milyon 800 bin insanımız iş bulacaktı. Terör olmasaydı, 10 tane GAP biterdi. Bu tarih; GAP’a gerekli kaynağı oluşturmak için, TOKİ’nin kurulduğu tarihtir. 300 milyar doların üzerinde para harcadık, teröre halen de harcamaya devam ediyoruz.” Şeklinde konuştu.
Avrupa’nın terörle mücadele samimi olmadığını söyleyen Çiçek, “En evvel taziye mesajlarını kimler gönderiyorsa, bu saldırıların arkasında bunlar var. Kullanılan silahlar var. Terörle mücadelede yalnız kalmış bir ülkeyiz. Başarılı olmuş hiçbir darbe gösteremezsiniz ki, arkasında yabancı güçler olmasın. Benim kısa hayatım içerisinde, her 7 senede bir ya darbe yaşadı ya da darbe endişesi ile devletin altı üstüne gelmiş.” dedi.
GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN YOLU İSTİKRARDAN GEÇER
Türkiye’nin güçlü olmasının yolunun istikrardan geçtiğini söyleyen Cemil Çiçek, başkanlık sisteminin yanlış bir zeminde tartışıldığına dikkat çekti. Başkanlık Sistemini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan söylüyor, diye onun kişisel meselesi olarak görenlerin olduğunu söyleyen Çiçek, “Ülkemiz çok partili hayata geçeli 66 sene oldu. 6 yılı darbelere sayarsak, geriye 60 sene kalıyor. Kurulan hükümet sayısı 45’dir. Azami 16 ay hükümet ömrü. 11 günlük, 20 günlük, 3 aylık, 4 aylık hükümetler var. Demokrat Parti, ANAP ve Ak Parti dönemini çıkarsak, altın yıllarımız koalisyon pazarlıklarıyla geçti. Benim, 11 gün Sağlık Bakanlığı yapmışlığım var. Ak Parti bunu kendisi için istemiyor. 16 ayda bir hükümet krizi yaşayan ülke, bir adım ileri gidemez. 9 sene içinde 12 hükümet kuruldu. Türkiye güçlü olacaksa, birlik ve beraberliği devam edecek, huzur ve istikrarı devam edecek. Başkanlık ve anayasa tartışmaları, kurumsal olarak ele alınmalı.” Şeklinde konuştu.
Mevcut taslağın tam Ak Parti’nin istediği olmadığını söyleyen Çiçek, uzlaşarak bu kadar olduğunu belirterek, “Diyoruz ki; ortada iyi niyetle gelmiş bir düzenleme var. Bunun eksiği var mı, olabilir. Ama uzlaşı ile bu ortaya çıktı. Teklifle ilgili görüş sunacak varsa, tam da zamanıdır. Komisyonlara tekliflerini sunsunlar. Olumlu katkı verecekler varsa, hükümet de partiler de buna açık. Bunu konuşabilirsek, en önemli tartışmaları geride bırakacağız. En sonunda da bu millete gidecek, millet kabul ederse olacak, kabul etmezse olmayacak.” dedi.
ZİLAN: BAŞKANLIK SİSTEMİ İHTİYAÇ
Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Bayram Zilan da konuşmasında, darbelerin ülkeye zaman kaybettirdiğini, demokrasinin kesintiye uğradığını, yaşanan hükümet sorunlarının da başka bir zaman kaybı ve enerji kaybı olduğunu söyledi. Başkanlık sisteminin istikrarı sağlama adına önemli bir ihtiyaç olduğunu söyleyen Zilan, talep eden ya da gündeme getirene bakılarak değerlendirmede bulunulmasının yanlış olduğunu, ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda konuların ele alınarak değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
Halep’te yaşayan 100 bin Müslümanı, dünyadaki 1 buçuk milyar Müslüman’ın kurtaramadığını, feryatlarını dindiremediğini söyleyen Zilan, “Bunu sorgulamamız gerekiyor. Memur-Sen ve Sağlık-Sen’i bu süreçte tebrik ediyorum. Her konuda olduğu gibi bu konuda da öncülük yapıyor, vicdanlara sesleniyor, harekete geçiriyor. Şimdi de yardım tırlarıyla sınıra vardılar. Bunun öncesinde de basın açıklamaları, eylemlerle insanların vicdanına, dünya insanlığına seslendiler.” Şeklinde konuştu. Dünyayı harekete geçirmek isteyen bir Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyen Zilan, bu yüzden de dünya mazlum ve mağdurlarının umudunun Türkiye olduğunu kaydetti. Uzaya uydu gönderecek güce gelmemize rağmen 34 yıldır darbe anayasası ile yönetildiğimizi söyleyen Bayram Zilan, “Allah bu millete, dokunduğunda çarpmayan, kutsal maddeleri olmayan bir anayasa yazmayı nasip etsin.” dedi.
Programın sonunda Genel Başkanımız Metin Memiş, konuşmacılar Cemil Çiçek ve Bayram Zilan’a katılımlarının anısına ebru tablo hediye etti.