Sağlık-Sen, Haklı Mücadelesini Sürdürecektir
19 Mart 2016, Cumartesi

4/B lilerden 2006-2012 yılları arasında kesilen sigorta prim kesintilerinin iadesi için uzun zamandan beri hem yargı yolu ile hem de kurumsal görüşmeler yolu ile üyelerimiz adına mücadele vermekteyiz. 

Bu bağlamda yapılan kesintilerin iadesi gerektiğinden bahisle, Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinde dava açılmış ve davada SGK tarafından yapılan haksız kesintilerin iadesi talep edilmiştir. Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinin 05.06.2014 tarih ve 2013/4 Esas - 2014/386 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmişti. Davanın kabul kararı davalı tarafça temyiz edilmiş ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 17.06.2015 tarih ve 2014/14827 Esas - 2015/13963 Karar sayılı kararı ile yerel mahkeme kararı onanmak suretiyle kesinleşmişti.

Söz konusu karara rağmen, açılacak seri davalar akabinde Yargıtay görüş değiştirebileceğinden üyelerimize her zaman temkinli olma noktasında bilgi verdik. Üyelerimizin açılacak davalar nedeniyle maddi yükün altına girmemesi için de davasız ödeme yapılması için kurumlarla görüşme yoluna gittik.

Yapılan haksız sigorta prim kesintilerinin yargı yoluna gidilmeksizin ödenmesi için Sağlık-Sen olarak SGK’ya başvurduk ve SGK Hukuk Müşavirliği tarafından yapılan değerlendirmede haklı olduğumuz görülmüştü. Bu nedenle de Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü İşverenler Daire Başkanlığı tarafından 20.01.2016 tarihli yazı ile Maliye Bakanlığından ödeme yapılıp yapılmayacağı ile ilgili görüş istenmiştir.

SGK tarafından Maliye Bakanlığı’na yazılan yazıda; yapılan kesintinin prime tabi tutulmaması hususundaki Hukuk Müşavirliği görüşüne atıf yapılarak, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen bu kararın, aynı veya benzeri davaları da etkilediği ve bu konuda açılan dava sayının artış gösterdiği, Yargıtay’ca onaylanan karar dikkate alındığında davaların kurumun aleyhine sonuçlanmasının kuvvetle muhtemel olduğu belirtilmiştir. 

Bu nedenle de açılan davalara karşı hukuken ve yazışma suretiyle yapılan savunmanın çok ciddi zaman kaybına yol açması ve muhtemelen ciddi maddi kayıpların önlenmesini teminen konunun bir de Maliye Bakanlığınca değerlendirilmesi istenmiştir.

Ancak süreç devam ederken ve Maliye Bakanlığı da büyük ölçüde olumlu görüşünü de vermişken Yargıtay 21.Hukuk Dairesi görüşünü değiştirerek 2016/3438 E. ve 2016/3890 K. sayılı kararıyla daha önceki kararını maddi hata olduğu gerekçesiyle bozmuştur. Daha evvel dile getirdiğimiz ve üyelerimizi temkinli olmaları hususunda uyardığımız risk gerçekleşmiştir.

Her zaman olduğu gibi sürecin başından sonuna Sağlık-Sen konunun takipçisi olmuş ve olmaya da devam edecektir.
Hal böyle iken, bizim mücadelemizi izleyen, mahkemeyi kazandığımızda kendi üyelerine de dava açtıran malum sendikalar, Yargıtay’ın görüş değiştirmesi sonucu ortaya çıkan tablodan sorumlu çıkarmaya soyunmuştur.

Bizim açtığımız davadan hareketle, üyeleri bir dava kazanmış olsaydı, zafer çığlıkları atacak olan bu malum sendikalar, karar değişikliği karşısında, açtıkları davaları unutmuş ve yaşanmamışçasına saldırıya geçmiş bulunmaktadır.

Sağlık-Sen, haklı olduğu her konuda mücadele etmekten çekinmeyecektir. Haklılığımıza inandığımız her konuda, sonuna kadar mücadele edeceğiz. Ancak, duruş sergileyemeyip, gelişmeleri izleyip, taklit peşinde olanların bu kavramlarla bir ilgilerinin olmadığı açıktır.

Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları, kimin ne yaptığını, kimin kendileri için çalıştığını görmektedir.

PAYLAŞ :